Açıkçası ben her zaman Kadıköy’ü İstanbul’un kalbi gibi görüyorum, çünkü inanın o kadar farklı renkler bir araya geliyor ki insan bazen hangisine yöneleceğini şaşırıyo. Özellikle de “kadıköy’ün renkli köşelerinde travesti sanatı” denildiğinde aklıma ilk gelen şey 2-3 tane mekân olmuyo değil. Yanlış hatırlamıyosam, 2018’deydi galiba, Moda civarında bi mekâna gitmiştim ve hayatımda ilk defa travesti sahne şovuna denk gelmiştim.
O zaman şöyle söyleyeyim: oradaki performans beni hem eğlendirdi hem de şaşırttı. Çünkü beklediğimden çok daha profesyonel bir şov izledim. Kostümler, makyaj, danslar… Gerçekten her şeyiyle mükemmle yakındı. Gerçi “mükemmle” diyince bazen abarttığımı düşünen oluyor ama abartmıyorum yani.
Kadıköy’ün kendine has o samimi atmosferi var ya, işte travesti sanatını daha da çekici hale getiriyor bence. Bahariye Caddesi’nde yürürken, belki rastlarsınız bi 15-16 kişilik bir grup, kendi aralarında kostümlerini konuşuyor, yeni fikirler üretmeye çalışıyor. Bu semtte nereye gitsen, sanatın ve özgürlüğün kokusunu hissediyorsun.
Rakamsal veri vereyim mesela: 2019’da bir araştırmaya göre, Kadıköy sınırları içerisinde en az 37 farklı etkinlik alanında LGBTİ+ dostu performans düzenlenmiş. Bunu duyunca bile insan mutlu oluyo. Düşünsene, bir yerde 37 kere sahneye çıkılıp önyargılar bir nebze de olsa yıkılıyo.
Tabi bu işin sadece gösteri kısmı yok ki, işin bir de toplumsal farkındalık boyutu var. Mesela, Kadıköy’deki travesti sanatçıların çoğu, sadece eğlence sunmuyor, aynı zamanda farklı kimliklere, farklı yaşam tarzlarına saygı duyulmasını da teşvik ediyo. Bi bakıma “insanları sadece gülmek için değil düşünmek için de sahneye davet ediyorlar” diyebiliriz.
Fakat, hâlâ her şey güllük gülistanlık mı? Maalesef hayır. Hani 2019 verisinde 37 etkinlik vardı dedik ya, aynı kaynakta travesti veya drag performanslarının sansüre uğradığı 5 vaka da rapor edilmiş. Yani demek oluyor ki, Kadıköy gibi özgür bir ortamda bile bazen ön yargılarla karşılaşmak mümkün.
Buna rağmen, Kadıköy’de yaşayan insanların çoğu, farklılıkların zenginlik kattığı inancında. Sokaktaki iki kişiden birine sorsanız bence, “travesti performansları hakkında ne düşünüyorsun?” diye, alacağınız cevap büyük ihtimalle “Renk katıyor, seviyoruz” olur. Tabii bunu tam bilimsel olarak söylemiyorum, ama hissiyatım bu yönde.
Son olarak, şu dijital mevzuya da değinmek gerek: Artık bir çok travesti sanatçı, örneğin Instagram ve TikTok gibi platformlarda sahne öncesi hazırlıklarını, kostüm provalarını paylaşıyor. Kadıköy’ün Renkli Köşelerinde Travesti Sanatı böylece sadece “Kadıköy’le sınırlı” kalmıyor, tüm Türkiye’ye, hatta dünyaya yayılıyor. Biri gelip “bu akşam hangi mekâna gitsem?” diye YouTube’da arattığında, direkt karşısına Kadıköy’den renkli görüntüler çıkabiliyor.
2025 senesnde Kadıköy’de gün geçtikçe gelişen ve yaygınlaşan travesti sanatı, hem insanları bir araya getiriyor hem de farklı kimliklerin kabul görmesine katkı sağlıyor. Başlangıçta, belki 1-2 sahnede gördüğümüz bu gösteriler, şimdi 8-9 mekâna yayılmış durumda. Ve bence ileride bu sayı çok daha artacak. Siz de yolunuz düştüğünde, bi akşamınızı bu performanslara ayırın derim. Çünkü gerçekten, renkliliği, enerjiyi ve özgürlüğü en iyi burada hissedebilirsiniz.
Ment: Merhaba, ben Ment. Birkaç dakikanı ayırabilir misin?
Belgin: Tabii ki, buyur.
Ment: Kadıköy’ü neden seviyorsun? Özellikle buradaki farklı kimliklerin ve sanatın yeri hakkında ne düşünüyorsun?
Belgin: Valla ben Kadıköy’ü büyük ölçüde özgür ruhu için seviyorum. Yani istediğin gibi giyinebiliyorsun, takılabiliyorsun, kimse garipsemiyo. Travesti performansları olsun, müzik sokak sanatçıları olsun, hepsi bence renk katıyo.
Ment: Katılıyorum, bence de buranın enerjisi başka. Peki yakın zamanda bir travesti performansına rastladın mı ya da izledin mi?
Belgin: Evet, geçen ay Moda tarafında bi bar vardı, orada drag şovu izledim. Çok eğlenceli, çok keyifliydi. Baya bir dans ettiler, şarkılar söylediler. İnsanlar da çok mutlu oldu.
Ment: Süper, çok teşekkürler görüşlerin için, iyi günler!
Belgin: Ben teşekkür ederim, iyi röportajlar.
Ment: Merhabalar abi, biraz Kadıköy hakkında konuşabilir miyiz?
Cengiz: Konuşalım bakalım, sor bakalım ne soracaksan.
Ment: Sen buranın yerlisi misin yoksa sonradan mı geldin?
Cengiz: Valla ben 10 senedir buradayım, aslında Adanalıyım ama Kadıköy’ü benimsemiştim diyebilirim.
Ment: Harika. Peki mesela bu bölgede travesti sanatçıları, performansları görüyorsun. Ne düşünüyorsun bu renkli ortam hakkında?
Cengiz: Vallahi ben karşı değilim, herkes ekmeğinin peşinde, sanatını yapıyor. Bazen diyorum ki, keşke daha çok destek olsa da insanlar rahat rahat sahneye çıkabilse. Önyargısı olan var tabii ama neticede bu da bi sanat, performans.
Ment: Çok doğru söylüyorsun, peki hiç bi travesti performansına denk geldin mi?
Cengiz: Mekâna gidip izlemedim ama sokağa taşan performanslara denk geldim. Gayet de hoşuma gitti. Enerjileri bambaşka.
Ment: Harikasın, çok teşekkür ederim, iyi günler.
Cengiz: Rica ederim kardeşim, sana da kolay gelsin.
Röportaj – Yeşim (29 yaşında, grafiker)
Ment: Merhaba, ben Ment. Kadıköy’le ilgili sokak röportajı yapıyorum, kısacık vaktin var mı?
Yeşim: Tabii, buyur al bakalım.
Ment: Burada farklı sanat dalları ve gösteriler var; travesti şovları da bunlardan biri. Daha önce izledin mi veya ilgini çekti mi?
Yeşim: Aaa evet, ben birkaç defa izledim. Daha 2 hafta önce arkadaşımla gittik. Bence çok yaratıcılar. Yani kostümler, makyaj, müzik seçimi… Hepsi üst düzeyde.
Ment: Seyirci olarak nasıl bir deneyim yaşadın?
Yeşim: Çok coşkuluydu. Bi kere sahnede kendilerine güvenleri var, zaten seni yakalıyorlar bir şekilde. Kah bazen güldürdüler kah bazen hüzünlendirdiler. Baya etkiliydi.
Ment: Süpermiş. Peki Kadıköy’ün bu kadar özgür ve açık olması sence neden kaynaklanıyor?
Yeşim: Bence uzun zamandır farklı sanatçıların, müzisyenlerin, öğrencilerin burayı tercih etmesiyle alakalı. Zamanla kültürel çeşitlilik artmış, bu da hoşgörüyü beraberinde getirmiş diye düşünüyorum.
Ment: Gayet mantıklı. Çok teşekkürler, iyi günler diliyorum!
Yeşim: Rica ederim, görüşürüz.
Röportaj –Hikmet (42 yaşında, müzisyen)
Ment: Selam Ali abi, Kadıköy sokak röportajı yapıyorum, vaktin var mı?
Hikmet : Olur, buyur kardeşim.
Ment: Şimdi ben Kadıköy’deki travesti sanatından bahsediyorum çoğunlukla. Sen müzisyen olarak nasıl görüyorsun bu sahneleri?
Hikmet : Ben zaten sokak müzisyeniyim, 9 yıldır falan çalıyorum buralarda. Mesela travesti dostlarımız da gelip bazen birlikte şarkı söylüyor. Harika oluyor. Ortam çok renkleniyor.
Ment: Yani kimse kimseye karışmıyor, öyle mi diyorsun?
Hikmet : Kesinlikle, işte bu yüzden Kadıköy benim için özel. Herkes kendine göre takılır. Bir bakmışsın ben gitar çalıyorum, yanımda travesti bir sanatçı dans edip şarkı söylüyor, etrafımızda insanlar toplanıyor, alkışlıyor. Hoşgörü hakim.
Ment: Süper. Peki sence bu durum gelecekte de böyle devam eder mi?
Hikmet : Bence devam etmesi lazım. Zaten halk talep ettikçe, bu tür özgür performanslar daha da yaygınlaşır. Ne kadar çok insanla paylaşırsak o kadar gelişir.
Ment: Çok teşekkürler Ali abi, müziğinle de başarılar dilerim.
Hikmet : Eyvallah, sana da kolay gelsin.